[sfk] RE: [sfk] Re: [sfk] "Faşist Eichmann, Anti-faşist Elrom ve Devrimci Mahir!" başlıklı yazı

  • From: Bayram Durmuş <bayramdurmus@xxxxxxxxx>
  • To: <sfk@xxxxxxxxxxxxx>
  • Date: Fri, 4 Jun 2021 13:39:20 +0300

Sevgili Bora,

"O yıl Mayıs ayında yaşananlar inanılır gibi değildi. Aklım hafsalam hala 
almıyor. Gerçi yanlış gidişi 1970 yılı başından itibaren hissetmeye başlamış, 
Ekim ayında iyice görmüş ve çeşitli vesilelerle de dile getirmiştim ama yine de 
bu cüreti göstereceklerine ihtimal vermemiştim." yazdın.
THKO'nun ve THKP-C'nin kurulduğu ve önderlerinin öldürüldüğü dönemde onların 
çizgisine yanlış demek bence doğru değil. Onlar aklı başında ve çevrelerindeki 
çoğu insandan daha derin düşünme ve değerlendirme kapasitesine sahip 
devrimcilerdi. Elbette düşünüp taşınıp birlikte örgütlerini kurdular ve 
harekete geçtiler. Üç fidanın idamlarının engellenmesi, çizgilerini acil 
eylemlere yöneltmişti. Bunu da hesap etmeleri gerekirdi denilebilir, ama hesap 
etselerdi bile olanların yönünü başarıya doğru belirlemek çok az oranda onların 
ellerindeydi. 
Bu konuda, bana göre en sağlıklı değerlendirmeyi 31 Mayıs 2016 tarihli ve " 45. 
yıldönümünde Nurhak: Soylu bir intiharın panoraması..." başlıklı yazısında 
Murat Bjeduğ yaptı. Yazısındaki şu kısım her şeyi izah etmektedir:
https://t24.com.tr/yazarlar/murat-bjedug/45-yildonumunde-nurhak-soylu-bir-intiharin-panoramasi,14685
 
"Bunu bugün söyleyebiliyoruz rahat rahat, ama bu kadar zeki ve onurlu bu 
insanlar yola koyulduklarında başarılı olup olmayacaklarını tartışmamışlar 
mıdır?
THKO’nun asıl önderi Hüseyin İnan’ın mahkeme savunmasında yargıç ve savcı 
heyetine söyledikleri cevabın en doğrusunu veriyor:
“Siz bizi aptal mı sanıyorsunuz? Yirmi-otuz silah, otuzbeş-kırk insanla 
Türkiye’ de devrim olmayacağını bilmeyecek kadar aptal değiliz. Ama biz ilk 
kıvılcımı tutuşturmak için silahlanıp dağlara çıktık...”
Nurhak’ta, Sinan’ların timinin dışında ikinci timde yer alan yine ODTÜ 
öğrencisi Mehmet Asal’dan:
“Biz dağa çıkmakla devrim olmayacağını, sosyalizmin gelmeyeceğini elbette 
biliyorduk. Ama kırsalda bir kıvılcım olmaya gitmiştik ve ne olacağını 
(bekleyen akıbeti) çok iyi biliyorduk...”
Mealen aktardığım bu görüşler, ukalaca ve çok bilmişlikle öne sürülen iddialara 
verilmiş yerinde yanıtlardır."

Selamlar,
Bayram Durmuş
"Kimden gelirse gelsin, %100 emin değilsen, paylaşma"
https://ggle.io/3XCL adresindeki doğrulama ilkelerine uyulmuştur”


-----Original Message-----
From: sfk-bounce@xxxxxxxxxxxxx <sfk-bounce@xxxxxxxxxxxxx> On Behalf Of Bora Isik
Sent: Wednesday, May 26, 2021 11:38 PM
To: ODTU SFK <sfk@xxxxxxxxxxxxx>
Subject: [sfk] Re: [sfk] "Faşist Eichmann, Anti-faşist Elrom ve Devrimci 
Mahir!" başlıklı yazı

1971 yılının Nisan ayı olmalı!

Ben 5 Mart olayından sonra okul kapandığı için bilet alıp İstanbul'a eve 
gelmişim. Kimse ile bir temasım yok. Evde gazetelerden ve radyodan gelişmeleri 
takip ediyorum. Bilgi kaynaklarım sadece bunlar, bu arada benim haberimin 
olmadığı önemli bir çok gelişme olmuş, mesela Cephe-Parti kurulmuş. Bazı 
eylemler yapılmış, benim bunlardan hiç haberim yok.

Derken bir gün kapı çalındı. Ulaş geldi. Ulaş Istanbul'a geldikçe bize uğrardı, 
Ulaş'ı annem de, ablam da tanırlardı, çay içer, sohbet ederiz. Yüzünden 
gülümsemesi eksik olmayan, hepimizin sevdiği bir arkadaşım. Geldiğine memnun 
olduk, çay içtik, sohbet ettik.

İkimiz arasındaki sohbet sırasında, Sosyalist gazetesinin o çok bilinen 
başlığına atıf ile, bir ara bana "Doktor çok yanlış teşhisde bulundu" dedi.

Allah söyletti derler ya! Ben de, tamamen hislerime dayalı olarak, kendisine 
"Ulaş, sen doktoru, moktoru bırak,  sizin yaptıklarınızı ben bile tasvip 
etmiyorum. Ben sizi desteklemezken, halkın sizi desteklemesi nasıl mümkün 
olabilir" dedim.

Ben öyle deyince, o da konuyu değiştirdi. Biraz daha hoş beş ettikten sonra 
kalktı gitti. Bu Ulaş'ı son görüşüm oldu, zira daha sonra bana da Mamak yolu 
gözüktü.

O yıl Mayıs ayında yaşananlar inanılır gibi değildi. Aklım hafsalam hala 
almıyor. Gerçi yanlış gidişi 1970 yılı başından itibaren hissetmeye başlamış, 
Ekim ayında iyice görmüş ve çeşitli vesilelerle de dile getirmiştim ama yine de 
bu cüreti göstereceklerine ihtimal vermemiştim.

O Mayıs ayında yaşananlar, ve de Mayıs sonundaki Nurhak trajedisi beni 
fazlasıyla aşmıştı.

Onları kaybettik, içimizden çıkmayan acıları bize yadigar kaldı.

Bora





On Wed, May 26, 2021 at 7:07 PM Bayram Durmuş <bayramdurmus@xxxxxxxxx> wrote:


Bu başlıklı bir mesaj son günlerde sosyal medyada yaygın paylaşılıyor. Şahsen 
ben bu bilgiyi ilk olarak okumuş oldum.


Mesajda kaynak olarak gösterilen yazı 2019 yılında Muhsin Kızılkaya 
tarafından Habertürk gazetesindeki köşesinde yayınlanmış. 2006 yılında 
yayınlanmış yazının linki: 
https://www.haberturk.com/yazarlar/muhsin-kizilkaya-2291/2468101-fasis
t-eichmann-anti-fasist-elrom-ve-devrimci-mahir

Bu yazıda referans verilen diğer kaynaklar:

Türkiye’de solun tarihinde önemli bir kesit: Ephraim Elrom´un 
öldürülmesi ve hafızalardaki yeri, Şeyda Demirbilek, 2015: 
https://www.salom.com.tr/arsiv/haber-96877-turkiyede_solun_tarihinde_o
nemli_bir_kesit_ephraim_elromun_oldurulmesi_ve_hafizalardaki_yeri.html
Elçiye Nasıl Zeval Olduğunun Kısa Tarihi-1, Yıldıray Oğur, 2016: 
https://www.haksozhaber.net/elciye-nasil-zeval-oldugunun-kisa-tarihi-3
1468yy.htm Elçiye Nasıl Zeval Olduğunun Kısa Tarihi-2, Yıldıray Oğur, 
2016: 
https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/594744.aspx

Rıfat Bali’nin “İsrail Başkonsolosu Ephraim Elrom'un İnfazı” adlı 
kitabını nette indirilebilir formatta bulamadım, ama kendi web 
sayfasında Aydınlıkta çıkan bu konuda yayınlanan Hikmet Çiçek yazısına 
link vermiş: 
http://www.rifatbali.com/index.php?option=com_content&view=article&id=
112&Itemid=112&lang=en

Yazı konusunun daha önce 2006 yılında T. Doğan Karlıbel adlı yazarın “KAÇAK 
NAZİLER VE MOSSAD Mahir Cayan Olayı ve Kızıltepe'nin İç Yüzü” adlı kitapta da 
yer aldığını sevgili Tuncer Sümer’den öğrendim.

Kitabın pdf nüshasını buldum, ekte paylaşıyorum.


Mahir Çayan’ı ve arkadaşlarını bu hususta eleştirmek mümkün mü? Onların üç 
fidanın idamını engelleyecek ağırlıkta birisini aradıkları, dar zamanda 
İsrail’in İstanbul başkonsolosu Elrom’u tespit ettikleri, Elrom’un geçmişini 
öğrendiklerinde de kaçırma amacını önceleyerek Elrom’u serbest bırakmadıkları 
açık kaynaklardan biliniyor. Elrom, Nazi Gestapo şeflerinden Eichmann’ın 
kaçırılması operasyonunda yer almış olduğu sonradan yalanlandı, ama 
Eichmann’ın sorgulanmasını yapan soruşturma komisyonunda görev aldığı teyit 
edildi.



Selamlar,

Bayram Durmuş
"Kimden gelirse gelsin, %100 emin değilsen, paylaşma"

https://ggle.io/3XCL adresindeki doğrulama ilkelerine uyulmuştur”




================Bu grupta tüm üyeler tarafından kabul edilmesi gereken asgari 
ortak ölçüt, ister grup üyesi olsun, ister olmasın, herhangi bir kişiyi veya 
kurum veya kuruluşu, ister en açık şekilde, ister politik nitelemelerle 
aşağılayan, suçlayan, onlara hakaret eden, vb. iletilerin yer almamasıdır.

Fon: TL Hesabi, Finansbank, Orhan Kurmuş hesabı
IBAN:TR1100 1110 0000 0000 5590 4223


================================================Bu grupta tüm üyeler tarafından 
kabul edilmesi gereken asgari ortak ölçüt,
ister grup üyesi olsun, ister olmasın, herhangi bir kişiyi veya kurum veya
kuruluşu, ister en açık şekilde, ister politik nitelemelerle aşağılayan,
suçlayan, onlara hakaret eden, vb. iletilerin yer almamasıdır.

Fon: TL Hesabi, Finansbank, Orhan Kurmuş hesabı
IBAN:TR1100 1110 0000 0000 5590 4223


Other related posts:

  • » [sfk] RE: [sfk] Re: [sfk] "Faşist Eichmann, Anti-faşist Elrom ve Devrimci Mahir!" başlıklı yazı - Bayram Durmuş